Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, çiftçilere verilen kredi destekleriyle ilgili yayımlanan yeni Cumhurbaşkanı Kararı’na sert tepki gösterdi.

Özdağ, “Devlet çiftçiye borcunu ödemedi, şimdi faizli kredi satıyor” diyerek kararnamenin üreticinin yükünü artırdığını savundu.

Özdağ, Tarım Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca devletin her yıl milli gelirin en az %1’ini çiftçiye destek olarak vermekle yükümlü olduğunu hatırlattı.

Son beş yılda bu oranın ortalama %0,33 seviyesinde kaldığını belirten Özdağ “Yani çiftçiye verilmesi gereken destek bütçesi dörtte birine düşürülmüştür” dedi.

24 Ekim 2025 tarihli ve 8687 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı’yla getirilen düzenlemeye dikkat çeken Özdağ “Resmî Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı, çiftçinin sırtındaki yükü hafifletmek yerine daha da ağırlaştırmıştır.

Bu kararla:

– Hazine, Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri’ne “limit” vererek kredi hacmini sınırlamıştır.

– Ziraat Bankası artık “kaynağım yok” bahanesiyle çiftçiye kredi vermemeyi tercih edebilecektir.

– Hazine’nin bankalara ödediği faiz desteği oranı %100’den %50’ye düşürülmüştür.

Yani devlet artık çiftçiye faiz desteği değil, faiz faturası göndermektedir.

Gerçekler

2026 yılı bütçesinde faiz destek miktarı 220 milyar TL olarak açıklanmıştır.

Bu miktar, ortalama %25 sübvansiyon oranı esas alınırsa, yaklaşık 2,2 trilyon TL tutarında sübvanseli kredi hacmi anlamına gelir.

Tarım Bakanlığı verilerine göre, aktif kredi kullanan çiftçi sayısı 1 milyon 300 bindir.

Bu durumda, eşit dağıtılsa dahi çiftçi başına sadece 1,7 milyon TL kredi düşmektedir.

Oysa bugün en küçük üretici bile bir sezonu çevirmek için en az 1,5 – 2 milyon TL arasında krediye ihtiyaç duymaktadır.

Özellikle büyükbaş hayvancılıkta artan finansman ihtiyacı düşünüldüğünde, çiftçi başına 1,7 milyon TL kredi limiti “yok” demenin başka bir yoludur.

Üstelik çiftçi, faiz ödemeye razı olsa bile bu kredilere ulaşmak neredeyse imkânsız hâle gelmiştir.

Çünkü Ziraat Bankası’na verilen “limit bitti” yetkisiyle, kaynakların kime açılacağı artık idari takdire bağlıdır.

Yani çiftçi üretmek istese bile, krediye erişememekte; sistem, çalışan değil, seçilen üreticiyi ayakta tutmaktadır.

Sonuçları

Bu karar:

– Türk çiftçisini üretimden koparacak,

– Gıda arz güvenliğini tehlikeye atacak,

– Ülkemizi ithalata mahkûm hale getirecek,

– “Faize karşıyız” diyen iktidarın kendi söylemini çürütecektir.

Bu sadece ekonomik bir hata değil, ahlaki bir çöküştür.

Zafer Partisi olarak açıkça söylüyoruz:

Türk çiftçisi borçla değil, alın teriyle yaşamalıdır.

Destek kâğıtta değil, tarlada verilmelidir.

Ziraat Bankası çiftçinin değil, Hazine’nin kasası haline getirilemez.

Devletin görevi faizle değil, üreticiye nefesle destek vermektir.

Bu kararname derhal geri çekilmeli,

Tarım Kanunu’nun öngördüğü GSYH’nin %1’lik destek payı eksiksiz olarak çiftçiye ödenmeli,

2026 bütçesi ise üretim kapasitesiyle orantılı şekilde en az 4 trilyon TL’ye çıkarılmalıdır” ifadelerini kullandı. (B.Çelik)

Gündemi takip etmek için internet sitemizdeki diğer haberlere göz atabilirsiniz.