Arasız Kavga

Arasız Kavga

30-09-2024 15:49
30 Eylül 2024 16:05
Arasız Kavga

İnsanlık tarihi, mücadelelerin ve kavgaların tarihidir. Üretim fazlasının ortaya çıkmasıyla
oluşan ağalık, kul – köle, ezen – ezilen çelişkilerinin yükseldiği dönemler altta kalanların bir
başkaldırı geleneği yaratması dünyada bu çelişkilerin ortadan kalkacağı güne kadar sürecektir.
Feodal toplumdan, kapitalizme ve günümüzde yaşadığımız vahşi kapitalizme (doğurduğu
savaş makinesi emperyalizm) gelinceye kadar ve halen pervasızca devam eden bu süreçte
insanlık ve ülkemiz dönem dönem sıçramalar yapmış, yönetilenlerin yönetenleri aşağı aldığı
tarihsel olaylara tanıklık ve ev sahipliği yapmıştır.
20. Yüzyıl bu ilerici atılımlarla doludur. Rus, Çin, İran, Küba, Yugoslavya, Ortadoğu ve
Kuzey Afrika’daki Baas Partileri, Latin Amerika’daki hareketler, Türk İhtilalleri insanlık,
bağımsızlık ve emek bayraklarının gönderlere çekildiği muazzam örneklerdir.
Türkiye’miz, dünya devrim ve insanlık tarihinde eşi olmayan bir coğrafyanın ve uygarlık
gelişiminin köklerine sahip, geleceği kurma iradesine ve de o tarihsel mirasa hakim stratejik
ve politik bir durumdadır. Destanları, hikayeleri, efsaneleri, kahramanlarıyla tarihin
kıskanacağı kıymetli bir durumdadır.
Bir buçuk asırlık devrim tarihimizde, İttihat ve Terakkinin kahraman ve fedakar yurtsever
kadrolarının öncülü olarak bıraktığı miras, Kuvâ-yi Milliye ve oradan İstiklal savaşını takip
eden süreçte Mustafa Kemal önderliğinde bir Cumhuriyet Devrimi ile taçlanmıştır.
Cumhuriyet muharebe meydanlarından zaferle çıkarak, akademiye, güzel sanatlara, felsefeye,
bilime, üretici köylüye ve halkçı devrimci bir nesil inşa etmenin savaşına soyunmuş,
‘’kimsesizlerin kimsesi’’ olmayı kendine şiar edinmiştir.
Devrim Gitti İşgal Geldi
Ne yazık ki Atatürk’ün vefatından sonra, devrimci olamayan kadrolar ve gelecek kuşakları
değil gelecek seçimleri kendilerine dert eden liberal, muhafazakâr, sağcı zihniyetlerle soğuk
savaş dünyasının bloklarından birine (NATO) ileri karakol olma pozisyonunu seçmiş ve de
Kemalist Devrimini durağanlaştırıp, geriletmeye başlatmıştır.
12 Eylül 1980 Amerikancı müdahalesinden sonra kademeli olarak devrimini kaybetmiştir.
Özalların ve devamı tayfasının ‘’benim memurum işini bilir’’, ‘’bal tutan parmağını yalar’’
gibi yaklaşımlarıyla insan hazinemize büyük bir balta vurulmuştur. NATO’ya arka arkaya
şehitler verirken, medyasıyla, akademisyeniyle, sanatçısıyla bu çürüme ve yozlaşmaya ve de
işgale göğüs gerecek insan hazinesinin umutlarını ve enerjisini zayıflatmıştır.
Gelinen noktada medyanın uzun yıllar ekran ve gazetelerinde, siyasilerin ve tarikatların
toplantı gösteri ve sohbetlerinde dillerinden düşürmediği ‘’Kemalist vesayet’’, ‘’tek parti’’,
‘’faşist, dikta’’, ‘’ulusalcılar, Ergenekoncular’’ diye zırvaladıkları özünde dillerinin altında
yatanın Atatürk devrimi olduğu ve devrimin devlet katından tasfiye edilerek, karşı devrimin
saltanatı hakim kılınmıştır. Ve bunun sonucudur ki ülkemizde bugün gelir adaletsizliği
zirvededir, bunun sonucudur ki ülke topraklarımızın %71’i maden sahası ilan edilmiş %93’ü
yabancı şirketlere peşkeş çekilmiştir. Bunun sonucudur ki ülkemiz bir saray ve holding rejimi
altında yaşamakta, eğitim ve sağlığın sermayeleştiği, köylerimizin boşaltıldığı, 15 milyona
yakın sığınmacı ve kaçağın demografik yapımızı ve kültürümüzü bozup, sokak ve
çarşılarımızda dolaştığı, emeklilerimizin ölümle yaşam arasında, gençlerimizin üretimden ve
atölyeden kopuk, kafelerde borsa ve kumar zırvalıkları altında köşeyi dönme hayalleriyle
bunalımda, ev sahibi ile kiracının birbiri boğazlamanın eşiğine geldiği süreçteyiz.
Cumhuriyetçi Vatanseverler Partisi
Milletimiz sendikasız, avukatsız, partisiz, medyasız, meclissiz bırakılmıştır. İşte vaziyet bu
haldeyken başarısız olmak için nedenimizin çok gibi göründüğü ama başarılı olmamak içinde
hiçbir nedenimizin olmadığı bir tarihsel sürece giriyoruz. Olağanüstü dönemler, olağanüstü
tavırlar ve kararlar gerektirir ve onu sağlayacak kadro Erzincan İliç’te yola çıktı. Şikayet
edenlerin değil mücadele edenlerin partisi kuruldu!
20. yüzyılın başındaki mirasa yaslanarak o kuvvacılardan aldığımız güçle kellemizi koltuğa
alıyor ve taşın altına elimizi değil tüm bedenimizi tereddütsüz koyuyoruz. Feda olsun!
Akp ve saray muhalefetinin düzenini yıkma hedefini sadece yapma ve kurma idealini
taşıyanlar gerçekleştirebilir. Sadece yıkmakta değil, yeni bir insan yeni bir nesil yaratma,
kurma gayesinde birleşiyoruz.
Cumhuriyetçi Vatanseverler Partisi, alın terini dökenlerin kurduğu bedel ödeyenlerin
partisidir. Milletimize büyük laflar etmek için değil büyük işler yapmak için kurulan partimiz;
şimdiden Samandağ ve İliç zaferleriyle gelecek yeni zaferlerinde müjdesini vermiş oldu. Yeni
bir hikaye yazmanın ve yeni zaferler yaratmaya gebe bugünlerde her Cumhuriyetçi
Vatansever ‘’Birinci Vazife’’sini yerine getirecektir.
‘’Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini; Yok mudur kurtaracak baht-ı kara maderini?’’
Namık Kemal
‘’Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini; bulunur kurtaracak baht-ı kara maderini.’’
Mustafa Kemal ATATÜRK
Berkay BALTA

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP
    300x250r

    Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.