Ben dünyaya geldiğimde Adnan Menderes Başbakandı. Hatırlamıyorum ama 3 yaşıma geldiğimde ihtilalde asılarak bu dünyadan göçtü.1960 ihtilalinden bir yıl sonra 30 Mayıs 1960-26 Ekim 1961 tarihleri arasında Cemal Gürsel Başbakanlık koltuğuna oturdu. 20 Kasım 1961-20 Şubat 1965 tarihleri arasında Başbakanlığa İsmet İnönü geldi. 20 Şubat 1965-27 Ekim 1965 tarihleri arsında, Suat Hayri Ürgüplü 8 ay Başbakanlık yaptıktan sonra 3 Kasım 1969 tarihinde Süleyman Demirel Başbakanlık koltuğuna oturdu. Araya kısa süreli ki bu süre 1974 yılında 10 ay, 1977 yılında sade 1 ay Bülent Ecevit, Turgut Özal, Tansu Çiller ve Mesut Yılmaz  girdiyse de çocukluğumdan itibaren en uzun süreli Süleyman Demirel ile yaşadım, Demirel ile ölürüm zannediyordum ama merhum Demirel Cumhurbaşkanı oldu ve sonra da Cumhurbaşkanı olarak öldü. Geçmişe baktığımda koltuğa yapışanların derdi ölünceye kadar o koltuğu bırakmamak oldu hep. Tabi ki ölmeden bırakanlarda oldu ama bizde maalesef siyaset meslek haline dönüştüğünden,  o koltuğa oturan kaç yaşında olursa olsun hep oturayım istiyor. Koltuğu asla bırakmam diyor vesselam.

Bülent Ecevit  81 yaşında öldü. Öldüğünde   DSP-MHP Hükümetinin Başbakanıydı ve ancak korumalarının koltuk altından desteği  ile yürüyebiliyordu.  Turgut Özal 65 yaşında Cumhurbaşkanıyken kalp  krizinden öldü. Süleyman Demirel Cumhurbaşkanlığı görevi sona erdikten sonra hastalandı ve 90 yaşında öldü. Tansu Çiller 77 yaşında ve sağ. Siyaseti bıraktı. Son seçimlerde  siyasete geri dönüş girişiminde bulundu. Parti kurmaya niyetlendi. Çeşitli toplantılar yaptı,  sonra parti kurmaktan vazgeçti. Siyasete dönmeye dermanı yetmedi.

Kimse, “ Ben yaşlandım. Evime gideyim, torun seveyim, çiçek sulayayım.” demiyor. “Biraz da gençlere fırsat verelim.” Asla demiyorlar.

Hepimizin bildiği üzere devlet memurları, çalışmak istese de yasa gereği 65 yaşından sonra çalışmaya devam edemiyor ve resen emekliye gönderiliyorlar. Gayrimenkul alım satımı yapmak isteyen 65 yaş üzeri kişilerin sağlık raporu almaları gerekebiliyor. Tapu Sicili Tüzüğü’nün 19. maddesine göre tapu müdürlüğü yetkilisi, 65 yaş üzerindeki kişilerin davranışları sebebiyle şüpheye düşerse rapor talep ediyor.

Hıristiyan aleminin peygamberi İsa’aya peygamberlik 30 yaşında, İslam aleminin Peygamberi Hazreti Muhammed  Mustafa’ya peygamberlik 40 yaşında verildi.  Çağ açıp, çağ kapayan  Fatih Sultan Mehmet  İstanbul’u feth ettiğinde 21 yaşındaydı. Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk  Çanakkale savaşında 34 yaşındaydı. Anafarrtalar Başkomutanıyken 40, Cumhuriyeti ilan ettiğinde 42 yaşındaydı.

Osmanlının parlak dönemlerinde,  Osmanlı sarayında şehzadelerin özel eğitimlerini veren lala’lar, genç padişahlara danışmanlık yapanların hepsi yaşlı ve tecrübeli insanlardı. Şimdi ise danışmanlar genç siyasi liderler yaşlı.

İnsanlar artık melekelerini kaybetmeye başlayan yaşlı siyasetçileri görmek istemiyorlar. “Biz bunları görmeye bıktık. Ülkenin bu duruma gelmesinin sebebi emeklilik yaşını çoktan geçmiş, yasalara göre devlet memurluğu bile yapmaya muktedir olmayan insanlar artık bizi yönetmesinler. Hayatlarının kalan kısmını torunları, hobileri ile geçirsinler. Kedi köpek baksınlar. Ülkemizi iyi eğitimli gençler yönetsin” diyorlar. Altılı masadaki siyasilerin yüzünü görmek istemediklerini söylüyorlar.

Günümüz siyasetçilerinin yaşlarını hatırlarsak çokta haksız olmadıkları gerçeğini görüyoruz. Saadet Partisi Genel BaşkanıTemel Karamollaoğlu 82 yaşında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 74 yaşında, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener  67 yaşında, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu 64 yaşında, Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan 56 yaşında 60’a dayandı.

Sürekli seçim kaybedenlerin tekrar aday olarak seçmen karşısına çıkartılmaları ise Albert Einstein deyişi ile “Aynı şeyi tekrar tekrar yapmak ve farklı sonuçlar beklemek deliliktir.” İfadesiyle birebir örtüşüyor.

Yaşlanmış, enerjisini, sağlığını ve bir çok melekesini kaybetmiş olan insanlarla memleketin bir yere gelemeyeceğini iyi bilen Mustafa Kemal Atatürk,  Gençliğe hitabe yazmış ve Cumhuriyeti gençliğe emanet etmiştir. Neden? Akibeti önceden görebilmişte ondan.

Bende artık genç değilim ama yönetime  gençlerin gelmesini gönülden diliyor ve istiyorum.  Bu ülke bir yerlere gelecekse, bilimle, genç dimağlarla  gelecektir. Ülkenin selameti için  artık yaşlılar yöneten gençler  danışman olmasın. Aksine gençler yöneten, yaşlar danışman olsun.(F.Ceylan)